Bu Dünyayı Yakarız Senin İçin, Şampiyonluk Gelince
Biletler ön satışa çıktıgında "
Fenerbahçe Kart" ım olmadıgı için alamamıştım. (Bence herkesin kartı olmalı)Genel satışta alırım diye düşünmüştüm. Yine zamanım olmadıgından dolayı bilet bulamadım veya alamadım. Aklımda, zihnimde bu maçta Fenerbahçemin bana ihtiyacı olduğu yönünde hep birşeyler vardı. Bu maç ben olmadan oynanmamalıydı. Stadın çevresinde sabahtan akşama kadar turladım. Belki bir ümit insaflı bir karaborsacı bulurum diye. Nerde bizde o şans :) Kale arkası bilet fiyatları oglen 150 tl'den basladı. Aksama dogru 100 tl'ye indi. Pes etmemeliydim. Mutlaka maça başlarken istedigim fiyata düşecekti. Saatler ilerledikçe umudum kalmamıştı. Tam eve dönüş yolunda "abi bilet lazım mı?" diyen bir ses duydum. Umutsuzluk içinde "kaç lira dedim?". 120 tl'ye olur dedi. "90" olursa alabileceğimi soyledim. "yok abi kurtarmıyor" dedi. "Ekmek parası" dedi. Tam bu sırada karaborsacı ile konuşmalara şahit olan bir adam "arkadaş ile maça girecektik, ancak işi çıkmış. istersen 100 liraya bileti sana satabilirim" demez mi? Yavrum benim, koçum benim "gel sana bi sarılayım" durumuna geldim bir an. Neyse 80 liraya anlaştık. Hemde "Fenerium Üst" tribununden. ;)
Saat 18 gibi mabede girdik. Bu stada her girişimde rakip takım için şunu söylerim.
"Cehenneme Hoşgeldiniz.."
Sağ tarafta TT, sol tarafta "migros" karşılıklı olarak birbiri ile atışıyordu. Beşiktaş taraftarı da kendince eğleniyordu.
Oyuncular ısınmak ıcın sahaya cıktıgında keyfimiz yerine geldi. Ellerindeki topları tribunlere attılar.
"Mor menekşe" parçası keyfimize keyif kattı. Atkı şovlar, muzikler,besteler herşey harikaydı.
Isınma hareketlerinden sonra soyunma odansının yolunu tuttular.
İşte tam bu sırada mabed bir kez daha "şampiyon.." diye inledi.
Bu kez de "Avrupa Şampiyonlar ligi 2.si, Türkiye Kupası ve Lig şampiyonu "apoletli bay ve bayan voleybol takımları sahaya çıkıyordu.
Göğsüm kabarıyordu. Ellerim alkıştan kırılıyordu.. Bay ve bayan şampiyonlar "şampiyonluk turu" attıktan sonra sahayı alkışlar arasında terk etti.
Artık herşey hazırdı.
Maçın başlamasına 5 dakıka varken "şov" başlıyordu.
Türk Telekom tribunu "dunyayı yakan" bir kareografi ve beste ile "Bu dünyayı yakarız, şampiyonluk gelince.." pankartı açmıştı.
Mıgros tribunu ise dev "Fenerbahçe bayragı" açmıştı. Ellerim, aykalarım, vucudum, her yerım titremişti.
Gururdan bulutlara cıkmıstım.
Eger maçı anlatırsak bu yazı sabaha kadar ancak biter. Özetlersek;
Alex'in golunden başka, Fenerbahçenin 2 net pozisyonu vardı degerlendiremedigi.
Beşiktaşı ikinci yarı cok begendım. Son vuruslarında sorun vardı.
Maç bu şekilde bitti.
Maçtan sonra şovlar görülmeye değerdi. Tüm futbolcular sahanın ortasında yumak oluşturdu.Hep beraber şampiyonluk sarkıları soylendi. Maç basında açılmayan, maçtan sonra açılacak olan pankatta artık deger kazanmıstı.
Maraton üst tribünde dev boyuttaki bayrağın üzerinde "Herkes haddini bilecek" ibaresi yer alıyordu.

Herşeyin özeti buydu! "Dilimde şarkıların gündüz gece, deli gibi aşığız FENERBAHÇE, bu dünyayı yakarız senin için, şampiyonluk gelince..." Bir başka derbide görüşmek üzere ;)